30 Ağustos 2010 Pazartesi

Gemilerinde Ruhu Vardır Bayım


Fairouz en güzel şarkılarını bizim için söylüyor. Günler Annasız, Ranasız, Josephsiz, ve bulutsuz. Allah’ım bugün nasıl geçecek. Bir sigara daha alır mısın bayım? Ve bir ateş. Dağı taşı aşan araba gürültüleri ellerimin yanında patlıyor. Yüzüme bak.


Bu zımbırtı vücudumda delikler açsa da, sen bayım sen yanıldın elbet! Çayımızı içmeden gitme/çaysız kalma. Güneş daha sonra acıtır ellerini. Ölü değilim henüz, nede yabancı. (daha taze, daha taze) Bir mısra dökülüyor ağzımdan ama toparlayamıyorum. Nedeni yok, amansız… Gerçekten ne oldu bana bilmiyorum. Gazetelerde unutur bunu. Gri bir kan lekesi var bu işte.

 
“Aldatıldım! Aldatıldım!” Gerçek bu, her şeyim bu. Gök ötesi bir çağda yankılanan son ses. Avazım yok: Varım yoğum bundan ibaret.


O denizin tuzu ellerime düşerken içimden bir sayı tuttum, yakın mesafeden. Şüphelilik payı ruhuma işlemedi. Sonuçta kazanacaktık gökyüzünü ve özgürlüğü. Bir yalanla büyümüştüm. İhanet son noktam olamazdı ve ne zaman yakarmaya başlasam o yalan kalbime batıyordu.


Ben biliyorum artık… Gemilerinde ruhu vardır bayım…            Araksus.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder